Bir Afrika atasözü der ki:
"Her sabah bir ceylan uyanır Afrika'da. Kafasında tek bir düşünce vardır. En hızlı aslandan daha hızlı koşabilmek. Yoksa aslana yem olacaktır.
Her sabah bir aslan uyanır Afrika'da. Kafasında tek bir düşünce vardır. En yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşabilmek. Yoksa açlıktan ölecektir."
İster aslan olun, ister ceylan olun; hiç önemi yok. Yeter ki güneş doğduğunda, koşuyor olmanız gerektiğini, hem de bir önceki günden daha hızlı koşuyor olmanız gerektiğini bilin. "
Bu Afrika atasözü "Yaşam Koşusunu", ne güzel anlatmış. Her gün bir önceki günden daha hızlı koşmak gerekiyor.
Atasözünün verdiği mesajı düşünelim... Neden bir önceki günden daha hızlı koşmak gerekiyor?
Çünkü, eğer aslansanız ve en yavaş koşan ceylanı bir gün önce yakalamışsanız ve bugün de bir ceylan yakalamak niyetindeyseniz, bilmelisiniz ki en yavaş ceylan dünkü ceylandan daha hızlıdır. O halde düne göre daha hızlı olmak zorundasınız. Eğer ceylansanız ve henüz aslana yem olmamışsanız, hızınızı düne göre mutlaka arttırmalısınız. Çünkü sıra size gelmiş demektir.
Dünden daha hızlı olabilirseniz yaşam koşusuna devam edebilirsiniz. Tek koşul budur.
Şimdi kendimize dönüp soralım. Yaşam koşusunda nasılız? Nerelerdeyiz? Yaşam amaçladığımız gibi mi sürüyor? Hedeflerimizi tutturduk mu? Yaşam koşumuzu düşe kalka ve sakatlanarak mı devam ettiriyoruz?
Kıyaslama yapabiliriz. Ondan, şundan, bundan hızlıyız diye.
Düşünün bir: dünden hızlı mısınız?
Bu soruya 'evet' diyorsanız. Yaşam koşusuna devam, yorulana kadar...
Yok 'hayır' diyorsanız. Yaşam devam ediyor. Ebedi uykuya kadar, koşuya devam etmek zorundayız... Üşenmeden, yorulmadan, yokuş iniş demeden, düşe kalka kendimiz için, ailemiz için, daha hızlı daha hızlı... Vazgeçmeden, olabidiğince hızlı...
İnci Arslan | 12 Mayıs 2010
0 yorum:
Yorum Gönder