Dünya Çocuk Günü

Dünya Çocuk Günü, her yıl ekim ayının ilk pazartesi günü kutlanmaktadır.
İnsanlığın mutluluğu, dünyamızın güzelleşmesi, çocukların korunmasına, iyi yetişmesine bağlıdır. Barış içinde yaşamak, güzellikleri paylaşmak, eğitimle olur. Dünya Çocuk Günü, çocuklar arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesini amaçlar.
Bu amacın gerçekleşmesi için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1959 yılında daha iyi bir yaşam, mutlu bir çocukluk dönemi için 'Çocuk Hakları Bildirisi' ni yayınladı.

Kim Demiş Çocuk Küçük Bir Şeydir
Bir Çocuk Dünyada En Büyük Şeydir


DÜNYA ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİ

1.
Her çocuk bu bildiride belirtilen haklardan yararlanmalıdır. Hiçbir çocuk ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal inanç nedeniyle ayrı tutulamaz.
2.
Her çocuk korunacak ve özel bakım görecektir. Çocuğun iyi koşullar altında zihnen ve bedenen gelişmesi sağlanacaktır. Bu amaçla hazırlanacak yasalarda çocuk yararına olacak durumlar göz önünde tutulacaktır.
3.
Her çocuk doğduğu andan itibaren bir isme ve yurttaşlığa hak kazanmalıdır.
4.
Çocuk sosyal güvenlikten yararlanmalıdır. Sağlıklı büyüyüp gelişmesi için gereken çaba gösterilmelidir.
5.
Fiziksel, zihinsel, ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.
6.
Çocuktan sevgi esirgenmemelidir.
7.
İlköğretim eğitimi parasız ve zorunlu olarak çocuğa sağlanmalıdır. Çocuklar genel bilgilerini arttıracak, yeteneklerini geliştirecek, toplumsal sorumluluklar yüklenecek biçimde yetiştirilmelidir.
8.
Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır.
9.
Çocuklar her türlü istismar, ihmal ve sömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır.
10.
Çocuk, ırk din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunmalıdır.
(Aslından kısaltılarak alınmıştır.)


Türk Çocuk Hakları Bildirisi

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi'nin ışığı altında Türk Çocuk Hakları Bildirisi hazırlandı. Bu bildiri 28 Haziran 1963 günü UNESCO Türkiye Milli Komisyonu 7. Genel Kurulunda kabul edildi.

1- İyi bakım, iyi yetiştirilme ve çocuğa uygun bir eğitim, her yerde ilgi, sevgi ve yardım görme her Türk çocuğunun hakkıdır. Resmi, özel her kurum, her yurttaş bu çocuk hakkını tanımak, eldeki olanaklarla onu gerçekleştirmek yükümlülüğündedir. Sıkıntı içinde bulunan çocuğun kurtarılmasına öncelik verilir.
2- 16 yaşından önce hiç bir çocuk resmi öğrenimden alıkonularak özel işlerde çalıştırılamaz. Hiç bir şekilde sömürülemez.
3- Her ana baba çocuğuna bakmak, onu bilgili, becerili ve en iyi şekilde yetiştirmekle yükümlüdür. Orta dereceli öğrenime devam etmeyen, edemeyenlerin gerekli bilgi ve becerileri kazanmaları için devlet kurslar açar. Ana babanın yeterli olmadığı durumlarda bu görev çocuğun birinci derece yakın akrabalarına ve devlete düşer.
4- İlk öğrenimden sonra orta dereceli okullara devam etmeyenler, edemeyenler için teknik, tarımsal bilgi ve beceri kazandıran kurslar açılması ve bu kurlardan çocukların yararlanması için, Milli Eğitim Bakanlığı, Belediye Başkanlığı ve muhtarlar işbirliği yapmakla yükümlüdür.
5- Sakat ve uyumsuz çocukların iyileştirilmeleri, yaşama zorluğu çeken çocukların kurtarılmaları, durumlarına uygun bir meslek için kendi yaşamlarını kazanacak derecede başarılı ve güçlü yetiştirilmeleri ana baba ile birlikte devletin ve bu amaçla kurulmuş örgütlerin ödevidir.
6- Çocuğun korunması ile ilgili yasalar öncelikle hazırlanıp çıkarılmalı, geciktirilmeden uygulanmalıdır.


YAŞAMA HAKKI

Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesine Göre
Madde 6:
1.Taraf Devletler her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
2.Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.
Madde 7:
1. Çocuk doğumdan hemen sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve doğumdan itibaren bir isim hakkına, bir vatandaşlık kazanma hakkına ve mümkün olduğu ölçüde ana –babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahip olacaktır.
Madde 8:
1.Taraf Devletler yasanın tanıdığı şekli ile çocuğun kimliğini; tabiyeti, ismi ve aile bağları dahil, koruma hakkına saygı göstermeyi ve bu konuda yasa dışı müdahalelerde bulunmamayı taahhüt ederler.


EĞİTİM HAKKI

Eğitim hakkı çocuğun en önemli haklarından biridir.
Anne ve çocuk ölümlerinin önde gelen etkenlerinden biri, annenin eğitim düzeyinin düşüklüğü ya da hiç okuma, yazma bilmemesidir. Okuma, yazma bilmemek, insanların yaşadıkları toplumlarda, bütün halklar ve toplumlar arasında anlayışı barışı ve hoşgörüyü, iki cinsiyet grubu arasında eşitliği öngören bir ruhla yer almalarını güçleştirir.
Şu halde hem bireyin, hem toplumun gelişmesi; herkese yeteneği, kapasitesi ve ilgisi doğrultusunda eğitim görme hakkının sağlanmasına bağlıdır.

DÜŞÜNCE VE DUYGULARI İFADE ETME HAKKI

Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir. Bu hak ülke sınırlarına bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü, basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir.
Bu hakkın kullanılması yalnızca:
a) Başkasının haklarına ve itibarına saygı,
b) Milli güvenliğin, kamu sağlığının ve ahlakın korunması nedenleriyle ve kanun tarafından öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla yapılan sınırlamalara konu olabilir



SOKAK ÇOCUKLARI

“Biz tehlike değiliz, tehlikedeyiz.”

Sokak çocuklarının çoğu kimsesiz değildir; ancak içinde bulundukları aile bağlarının niteliği, bu çocukları ya sokaklarda çalışarak aile bütçesine yardımcı olmaya ya da evden kaçmaya yönelten nedendir.
Onlar içinde yaşamak için uğraş verdikleri topluma yabancılaşmışlardır. Onlar genellikle uyuşturucu kullanmaya ve suç mağduru ya da sanığı olma tehlikeleri ile karşı karşıdırlar. BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’si (ÇHS) çevresinde ele alındığında bu çocuklar, özel koruma önlemlerine muhtaç çocuklardır.
İnsanlar, çocuklarınızı sokaklara bırakmayın. Sokak çocukları için acil tedbirler alalım ve onları koruyalım.

Çocuklarına Değer Veren Uluslar,
Geleceğini Hazırlıyor Demektir...


Uçurtma

Çocuklarımız neleri sevmiyorlar ki...
Uçurtmayı seviyorlar sözgelişi,
Bir havalandı mı uçurtmaları
Daha da güzelleşiyorlar.
Maviliklerde gözleri
Özgürlüğü yaşıyorlar
Uçurtmalarla birlikte.


Koparıp da iplerini hele
Bir kurtuldular mı ellerinden,
Öylesine seviniyorlar ki,
Gidiş o gidiş, bile bile...

Kızalım mı umursamayışlarına?
Kendi yaşamlarını izliyorlar boşlukta.
Onlar da birer uçurtma değil mi?

Bizim de ne süslü uçurtmalarımız vardı,
Alıp başlarını gitmediler mi?
Gözümüzden bile esirgerdik
Hangi birinin ipi kaldı elimizde?

(Rıfat Ilgaz)
...Yorumlayın-Paylaşın...

Şimdi Okullu Olduk!

Yarın, 20 Eylül Pazartesi tüm yurtta okullar açılıyor...
Öğrencilerini çok seven ve özleyen bir "emekli öğretmen"im. İki yıldan bu yana okulumdan, öğretmen arkadaşlarımdan ve öğrencilerimden uzaktayım. Ama yüreğim ve iyi dileklerim hep onlarla...

Öğrencilerimin bütün şarkıları, kulaklarımda çınlıyor şu an...

Daha dün annemizin
Kollarında yaşarken
Çiçekli bahçemizin
Yollarında koşarken

Şimdi okullu olduk
Sınıfları doldurduk
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz


2010-2011 Öğretim Yılı yurdumuza, milletimize, ailelere ve öğrencilerimize hayırlı olsun. Verimli ve üretken geçsin.

Dileğimdir:

* Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve veliler yıl içinde bıkmadan yorulmadan verimli çalışmalar yapsınlar.

* Sınıflarda karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü olsun.

* Öğrenci merkezli yapılan eğitim ve öğretimde öğrenciler katılımcı, öğretmenler rehber olsun.

* Kültürümüzü oluşturan etik davranışları öğrenelim ve sergileyelim.

* Öğrencilere üniteler boyunca "Beyin Fırtınası" yaptırarak düşünce ufuklarını açalım. Böylece, soran ve sorgulayan kişiler olabilsinler.

* Okulda ve evde öğrencilerle "Çoklu Zekâ" uygulamaları yaparak, onları her yönden tanıyalım ve o yönlerini geliştirmeye yönlendirelim.

* Öğrencilerimizi sadece "sözel ve sayısal zekâ" yönünden değerlendirmeyelim. Bunun yanı sıra onların müziksel-ritmik, bedensel-kinestetik, doğal, kişilerarası ve içsel zekâlarını da dikkate alalım ve onları bu yönleriyle de onurlandıralım.

* Yerine göre ödül verelim, cezaya pek yönelmeyelim ya da şiddet içermesin cezalarımız.

* Ders aralarını mutlaka oyunla değerlendirelim.

* Müsamere, atletizm yarışmaları, resim sergileri, müzik koroları, şiir okuma dinletileri ne güzel toplu gösterilerdir. Öğrencilerimizle hazırlanalım, velilerimize izletelim.

Bu önerilere uyarsak, çocuklarımızı geleceğe daha doğru ve daha iyi hazırlamış oluruz.

Şimdi de, öğretmenlik mesleğini onurunu dile getiren, çok sevdiğim bir şiiri yazıyorum:

Ben bir öğretmenim
Okulların birinde
Duymayı, düşünmeyi öğretirim.
Derslerimde...

Bir söz yağmurudur, ders dediğin de,
İnsan göklerinden, rahmet yerine,
Kitaplar dolusu yağar da yağar...
Benim çocuklarım bu bahçelerde,
Bu yağmur altında ıslanmadalar.
Bir yağmur sonrası gelin seyredin,
Her taraf tepeden tırnağa bahar...

Bulutsuz masmavi dünyalarına,
Sevginin, sevincin güneşi doğar.
Böyle çocuklarla dolar her yanım,
Çocuklar kardeşim,
Çocuklar arkadaşım,
Canım...


Onlarda toplanmıştır
Geçip giden zamanım,
Bir parıltı görsem gözlerinde,
Bilgiden, anlayıştan yana,
Bir hal olur bana...

Zannedersiniz ki,
Dünyalar benim...
Çocuklar, kitaplar, yazı tahtası
Enine boyuna bütün zamanlar,
Dört duvar arası bir dersanede,
Her dinden her dilden gelmiş insanlar.
Bizimle konuşur hayal ederler,
Bağlanırız kalırız kendilerine.
Hikâye anlatır, şiir söylerler,
Mutluluk üstüne, ümit üstüne...

(Ben Bir Öğretmenim | M. Gündüz Göktürk) ...Yorumlayın-Paylaşın...

Ramazan Bayramı

Ramazan orucumuz bitti ve bayrama erdik elhamdülillah.

Kültürümüzde dini bayramlar önemli yer tutar. Sabah ailenin erkekleri bayram namazına giderler. Ailenin hanımı kahvaltı sofrasını hazırlar. Namazdan çıkanlar eve gelince bayramlaşma başlar.


Eller öpülür. Oruç uğurlanır ve kahvaltı edilir. Sonra aile ziyaretleri başlar akrabalarla ve komşularla bayramlaşmak için. Şekerler tatlılar bilhassa baklava ikram edilir. Sohbet edilir.

Bayram ziyaretleri kısa sürer. Büyüklere gelen küçüklere iadeyi ziyaret âdettendir.

Ne yazık ki İstanbul gibi büyük bir şehirde bu işin zorlukları çok.

Yaşlıları ve kimsesizleri ziyaret etmekte sonsuz güzellikler saklar içinde. Sevabı büyüktür.



Nice nice güzel bayramlara hep beraber sağlık, mutluluk ve barış içinde...

Bayram sabahı oğullarımı, gelinlerimi ve torunlarımı bekleyeceğim ben. Kardeşlerimi ve ailelerini.
Onlar gelince elimi öptüreceğim ve tüm sevgimle onları öpeceğim.


Bu günleri gösterdiği içinde Allahıma şükredeceğim.

Bizden çok uzaklarda olan kardeşim Kamil de telefon edip bizle bayramlaşacak. Her bayram arar bizi o...

...Yorumlayın-Paylaşın...

Bir Aşk Şiiri | İlhan Berk

Güzel

Güzel
ölüm daha kolaydır sevmekten
der ya Aragon
Anla ki ölüme benzer seni sevmek


güzel ve beyaz... -editörşey.


Sözcükler ki alevdir
Ve karadır şairlerin hayatları

Hem nice şiirlerde nice aşklarda
Tarar saçımızı ölüm

Aşk ki bazan solgun bir ilçedir
Sürdürür derinliğini

Neden “en çok” acı ustası şairlerdir
En çok taşırlar çünkü aşkları

Ben ki yatağımdan tedirgin bir suyum
Besbelli ki aşka ve ölüme çalışıyorum

(İlhan Berk)

[Şair İlhan Berk, 28 Ağustos 2008'de 40 yıldır yaşadığı Bodrum'da öldü. Onu, ölümünün ikinci yılında, bu 'Güzel' adlı aşk şiiriyle anmak istedim.
Üstte yayımlanan fotoğrafı, blogdaş EditörŞey, şair İlhan Berk'in çok sevdiği İstanbul Galatasaray'daki 'Balık Sokak'ta rastladığı bir çiçekçi dükkânında çekmiş. Teşekkürler EditörŞey...]
...Yorumlayın-Paylaşın...
Related Posts with Thumbnails