SEN GİTTİN GİDELİ
Ben buralarda sensiz kaldım, sessiz kaldım, dilsiz kaldım, nefessiz kaldım. Gözyaşlarımla başbaşa kaldım. Avunma adına neler yaptım. Ne şapşallıklara imzalar attım. Kendi kendime; gittikten sonra mı değerini anladın, dedim. Hayır hayır seninlede, sensizde değerini bildim ben. Sen benden gittin gideli hala ağlıyorum sana, kendime.
Benim yaşamımda yıllardır vardın, kıymetlimdin. Hangi kapıyı açtımsa karşımda seni buldum. Hangi pencereden baktımsa karşımda seni gördüm. Aklım, fikrim, bakış açım, kavramamı sağladığın güzelliklerim, şarkılarım, türkülerim, melodilerim, şiirlerim, şairlerim, öykülerim, romanlarım ve felsefe... Bilmediğim ve eksik kalan tüm yönlerimi tamamlayan sendin.
Senden sonra yeniden okudum yazdığın yazıları; diline, yazma biçimine, sözcükleri kullanma yeteneğine yeniden hayran kaldım. Yeniden okudum yazdığın şiirleri; tekniğine, betimlemelerine, harflerle, hecelerle dans eder gibi oynamana ve şairlerle ilgili engin bilgine hayran kaldım. Yine yazılarında anlatmak istediklerini çifte anlamlarla anlatabilmene, her okuyuşumda beni etkileyebilmene hayran kaldım. Yazdığım yazılara yaptığın; o güzel gönül alıcı, aydınlatıcı, sırasında bilgilendirici yorumlarına hayran kaldım.
Veda bile edemeden gidişini duyduğumda yaşadığım büyük bir şoktu. Benim için o kadar beklenmedik ve ani idi ki günlerce etkisindeydim. Elim ayağım birbirine karıştı, Odadan odaya dolaştım. Ağladım, ağladım. Sonra gözyaşlarımı kuruttum. Hüzünlendim...
Annemin bir sözü kulaklarımda: "Ölümün yaptğını hiç kimse yapamaz. Dönüşü olmayan yola gidildi mi geride kalanlar darmadağınık olur. O yüzden Allah sabırlar versin denir".
Bugünlerde `Edip Akbayram dinliyorum. "Sen Benden Gittin Gideli" diyor cd'sinde ve devam ediyor:
Penceremde güneş batıyor. Başım ellerimin arasında, gözlerim ufuklara dalmış. Ama ufuklarda sen görünmüyorsun. Yoksun işte, yoksun. Elde kalan hüzün, acı ve anılar...