Aşk, ölüm ve yaşam üzerine yazılmış şiirlerden oluşan derlemelerimin, yaşama ilişkin olan sonuncusunu burada yayımlıyorum.
Yaşamak
Yaşamak ne güzel şey...
Anlayarak bir usta kitap gibi
Bir sevda şarkısı gibi doğup
bir çocuk gibi şaşarak yaşamak...
Yaşamak, birer birer
ve hep beraber
ipek bir kumaş dokur gibi
hep bir ağızdan
sevinçli bir destan okur gibi
yaşamak...
Nâzım Hikmet Ran
Ne İçindeyim Zamanın
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmış akışında,
Bir garip rüya rengiyle
Uyumuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükutu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
İçim muradıma ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Koku bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim
Ahmet Hamdi Tanpınar
Sevgilerde
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
-Siz böyle olsun istemezdiniz-
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı
Behçet Necetigil
Seni Yaşamak
Seni her özlediğimde sevgilim,
Gökyüzüne bakıyorum;
Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Denizlere bakıyorum.
Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Kuşlara bakıyorum.
O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
Ve aşkım, seni her özlediğimde,
Adında isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yaşamak istiyorum,
Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece
Behçet Necatigil
Kar Çiçekleri
Kar çiçekleri eridi
Buzlar çözüldü saçaklarda
Özlem çiçekleri açıldı
Çiğ tanelerinin ardından
Gökkuşağının renkleri
Nisan yağmurlarını bekler
Bir bakış, bir gülüşte gizlidir
Gökkuşağının tüm renkleri.
Suna Tanaltay
Havva'nın Kızı
Bacak bacak üstüne koyma
Ortadan ayırma saçlarını
Gülerken deli edersin gülme
Hele kapının önünde durup
Mehtaba karşı
Elini elime verme.
Zor olur ayrılması senden
Bak söylüyorum
Deli kanlıyım
Fena olurum
Günahkâr olurum
Yapma...
Sakın ha
Söylediklerime bakma.
Orhan M. Arıburnu
Hele Bir Başlasın
Hele bir başlasın ılık yaz yağmurları, içimdeki çocuk!
Hele bir kanatlansın ufuklar,
Hele bir içini çeksin orman,
Hele bir kere güneşler yansın,
Kertenkeleler üşümesin,
Hele bir kere toprak kansın,
Mevsim demlensin,
Hele bir ballansın böğürtlen dikenleri!
Gelincikler bedava,
Gökler sahipsiz
Bahçeler zilzurna...
Hele bir başlasın ılık yaz yağmurları, içimdeki çocuk!
Dudaklarında kalın kabuklu bir portakal kokusu,
Tabanlarında, kınalı keklikleri bol dağların rüzgârı karıncalansın...
Hele bir kere dallarda sallansın
İri kalçaları şeftalilerin;
Hele bir duyulsun uzaktan
Yaylı çıngırakları
Yıldızlar seslensin,
Hele bir armut ağacı temmuzu yüklensin,
Hele bir kerrecik daha yalınayak yere değsin içimdeki çocuk...
Bedri Rahmi Eyüpoğlu
Karşı
Gerin, bedenim, gerin;
Doğan güne karşı.
Duyur duyurabilirsen,
Elinin kolunun gücünü,
Ele güne karşı.
Bak! dünya renkler içinde!
Bu güzel dünya içinde
Sevin sevinebilirsen,
İnsanlığın haline karşı.
Durmadan işliyen saatlerde
Dişli dişliye karşı;
Dişlilerin arasında,
Güçsüz güçlüye karşı.
Herkes bir şeye karşı.
Küçük hanım, yatağında, uykuda,
Rüyalarına karşı.
Gerin, bedenim, gerin,
Doğan güne karşı.
Orhan Veli Kanık
Yağmur
Birden serçelerle indi yağmur
Hangisi serçe,
Hangisi yağmur?
Melih Cevdet Anday
Yaşama Sevinci
Bütün güzel kadınlarını bu dünyanın
Sevdim, diyebildiğim zaman
Bütün kentlerini gezdim, denizlerine girdim
Ve artık bir tek taş kalmadı tanımadığım,
bir tek yüz, bir tek yer adı
Söylenecek bütün sözleri dinledim ve söyledim
bütün söyleyeceklerimi
Acının bütün uçurumlarına indim ve çıktım
sevincin bütün dağlarına
Bütün çiçekleri kokladım ve kopardım
bütün meyveleri dallarından
Ismarladığım yağmur, savrulmadığım yel
kalmadı...
Bütün haklı kavgalarında dünyanın
dövüştüm, diyebildiğim zaman
Okudum bütün kitapları, bütün şiirleri yazdım
Ve topladım bütün dillerin en güzel sözlerini,
sıraladım tek bir sözlükte.
Bütün mayınları, bütün dikenli telleri
ayıkladım sınırlardan
Ve bir tek zorba çıkmadı önüme.
Bu dünyada acı çeken tek bir insan yoktur,
diyebildiğim zaman
İşte o zaman ölebilirim.
Toprağımda bir çığlık olur da büyür
yaşama sevincim...
Ahmet Erhan
0 yorum:
Yorum Gönder