Özellikle "hayatın anlamını sorgulayan" kişilere yönelik, oldukça etkili bir terapi yöntemi kurmuş olan Fankl'ın bu yöntemi, günümüzde de çoğu terapisterce uygulanmaktadır. "Hayatın anlamını sorgulayanlar", özgürlüğün değerini, yabancılaşmanın olumsuzluklarını, toplumsal sorumluluğu sıkça kurcalayan, bu üç alanda en uygun "insani tepkiyi" arayan kişilerdir. Bizde Tezer Özlü, Batı'da Albert Camus, Franz Kafka yazı ve günlüklerinde sürekli "hayatın anlamı / anlamsızlığı" üzerinde kafa yormuşlardır.
Frankl'ın bu etkili yöntemini oluşturmasında, tam 4 yıl boyunca Alman toplama kampında yaşadığı "ağır acıların" büyük payı vardır.
DOLU DOLU YAZMAK İSTİYORUM Dolu dolu yaşamak Geç kaldığımı sezdiğim ne varsa İnsanca, arzumca yaşamak... Sevgili dünya, sen benden geçmeden önce Ben senden ümit kesmedan önce Başka boyutlara yol görünmeden önce Doya doya yaşamak ve yazmak istiyorum. "Baki kalan bu kubbede Bir hoş seda imiş" demişler Ben de, benden bir iz kalsın istiyorum Bu gök kubbede, dostlar beni hatırlasın...
İnci Arslan
17.07.2010
1 yorum:
Özellikle "hayatın anlamını sorgulayan" kişilere yönelik, oldukça etkili bir terapi yöntemi kurmuş olan Fankl'ın bu yöntemi, günümüzde de çoğu terapisterce uygulanmaktadır.
"Hayatın anlamını sorgulayanlar", özgürlüğün değerini, yabancılaşmanın olumsuzluklarını, toplumsal sorumluluğu sıkça kurcalayan, bu üç alanda en uygun "insani tepkiyi" arayan kişilerdir.
Bizde Tezer Özlü, Batı'da Albert Camus, Franz Kafka yazı ve günlüklerinde sürekli "hayatın anlamı / anlamsızlığı" üzerinde kafa yormuşlardır.
Frankl'ın bu etkili yöntemini oluşturmasında, tam 4 yıl boyunca Alman toplama kampında yaşadığı "ağır acıların" büyük payı vardır.
Paylaşım için teşekkürler.
Yorum Gönder